15 Mart 2010 Pazartesi

YENİ BİR HAYATA MERHABA DERKEN




Kara kızıma kavuşma hikayemi yazmaya niyetlendim gece gece. Bakalım Öykü kuşum bana ne kadar müsade edecek..
24 Şubatta dr. kontrolümüze gittiğimizde sanki bu 9 ay 10 gün hiç bitmeyecek, doğum kararı hiç verilmeyecekmiş gibi hissediyordum. Kızımla 40 haftayı doldurmamıza rağmen içiçe olmaktan oldukça mutluyduk. Dr. muz Herman Bey kızımın suyunun azaldığını hafta sonunu beklemeden cuma gününe kadra normal doğum başlamaz ise sezeryan ile mutlu sona ulaşacağımızı söylediğinde elim ayağım titremeye gözlerim dolmaya başlamıştı. Karar vermiştik. Cuma sabahı saat 7. 30 da genel anestezi ile doğuma girecektim. Gözyaşlarıma engel olamadım o gün. bu kavuşma bir ayrılık gibi gelmişti bana.. İçimden çıkıp kucağıma gelecekti minik yavrum ama sadece ben hissederken ben yaşarken o güzelliği şimdi herkes ile paylaşacaktım onu.. hamilelik halleri diyip atlattım kısa sürede bu duygu yoğunluğunu..

25 Şubat Perşembe günü evimi son kez gözden geçirip temizledim. Artık hazırdım. yattım son kez rahat rahat uyudum.
26 Şubat saat 5.30 da uyandık. Su içmek dahi yasaktı bana.. dualarımızı edip evimizden ayrıldık. annem kardeşim kayınvalidem ve eşim 6.30 da hastanedeydik. Yatış işlemleri sonrası çok kısa sürede ameliyata hazırladılar beni.. saat 07.40 gibi götürmek üzere geldiler. Hiç heyecalanmadan herkesi sakinleştirerek gülerek doğuma girdim. 5 yada 10 dk. sürmeden narkozun etkisi ile uyumuştum. son sözlerim tamamen bayılmadan kesmeyeceksiniz değil mi olmuştu. gerisini hatırlamıyorum. 15 dk. sonra Öykü, bebek odasında onu hevesle bekleyenler tarafından kameraya çekiliyormuş.
Saat 08.45 i gösterirken ben ayılmaya başladım. Ameliyat sona ermişti. Narkozun etkisi geçiyordu. Hemşireler Seray Hanım hadi uyanın çok güzel bir kızını oldu diyorlardı. Susuzluktan boğazım kurumuş, sesim çıkmıyordu. Kısık sesle nasıl sağlıklımı diye sorduğumu hatırlıyorum.. Su istiyordum sürekli yasak diyorlardı. Çok canım acıyor diye inliyordumki asansöre bindik ve sevdiklerime kavuşmak üzere odama çıkarıldım. Sedyeden yatağıma geçirilirken çok ama çok canım yandı. ağrı kesiciler ile 2-3 saat sonrasında acım azaldı.. Kuzumu yarım saat sürmeden emzirmek için yanıma getirdiler. Hiç bana benzemeyen kara kızımı gördüğümde bu benim mi dedim. Hiç beklemediğim bir yüze sahipti. Herkes babasına benzediğini söylüyor. Kırmızı, mor arası bir renkte yüzü kırmızı beneklerle kaplı minicik bir yavru kuştu kollarımdaki..
Sancıdan kızımı öpüp koklayamadım. Her kıpırdadığımda yanan canımla keşke normal doğum yapabilseydim dedim.. Sezeryanın acısı gerçekten çok zormuş. İlk haftam içim acıyarak geçti. Destek almadan kalkıp kuzumu alamadım kucağıma.. Yatakta sagdan sola dönmek ızdırap oldu.. hep böyle kalacak hiç düzelemeyeceğim sanmıştım. Çok şükür bu günüme..



Şimdi o kara kızla büyük aşk yaşıyoruz.. Babasının ve benim meleğim, masum bakışlı kızım.. Çok asabi, Çok hırslı. Emzirirken meme ağzından çıkınca annesinin göğsüne tokatları indiriyor. ayakları dikişli göbüşümü tekmekliyor. Karnımdaki o uslu mu uslu kız gitmiş yerine minik bir canavar gelmişti.

Kucağımızda uyuyor, yatağına yatırınca arkamızı dönmeden uyanıyor fındığım.. Hadi en başa dönüyoruz. Yine dakikalarca hatta bazen saatlerce kucakta piş pişlenip uykuya dalıyor.. Parmak uçlarımızla geçiyoruz yatağının yanından uyanmasın diye..

Anne sütü ile besleniyor. 15 günlükken kontrole gittik. boyumuzu aylık kontrolünde ölçeceğiz. kilomuz 2620 gr dan 2920 gr. a çıkmış. 300 gr. almışız.

Baş çevremiz 34 ten 35,5 a çıkmış. Sütüm yarıyormuş. 150-250 gr alması normalmiş..
Gözümüz biraz çapaklanıyor. Damla önermedi dr. umuz. Çay ile yada serum fizyolojik ile siliyorum.
Gaz ilacına da şimdilik gerek görmedi.Bol bol gak guk yapıyoruz emdikten sonra maşallah.. ben yinede ara ara sab veriyorum.
Devit3 e başladık 3 gün önce.. Yarasın yavruşuma..

Gece gündüz kavramımız pek yok. Günümüz günümüze uymuyor.
Kimi gün banyo sonrası akşama kadar uyuyor, kimi gün bütün gün uyanık kalıyor. Geceleri de sabahladığımız çok oluyor.. düzenli uyuduğu geceler gece 11-3-5-7-9- gibi uyanıp emiyor ve uyuyor yine.. Keşke her gecemiz böyle geçse.

Sırt üstü yatmayı hiç ama hiç sevmiyor. alt açma ve giydirme durumları çok zor çokk..
yüz üstü kucakta gezmeyi ve gaz çıkarma pozisyonunu çok seviyor.
18 günde yaşadıklarımız böyle bakalım daha neler tadacağız kuşumuzla..


Benzer Yazılar



6 yorum:

esra dedi ki...

http://balbebegim.blogspot.com/Güle güle büyütün bebeğinizİ.Allah analı babalı çok mutlu bir hayat yaşatsın..

SeViL ( sevdalitatlar ) dedi ki...

Lokum arkadaşım ;
Fındık burunlu ay parcası ile RABBİM sana sağlıklı , mutlu , huzur lu ömürler versin..
ALLAH ım analı babalı büyütmek nasip eylesin ..

Yaşamında her sey gonlunce olsun dileklerimle..

Sevgiler..

umutluhayat dedi ki...

bir insanın hayatındaki en güzel hikaye bu olsa gerek.güle güle büyütün prensesinizi,analı babalı yaşı uzun olsun

Yasmin dedi ki...

Ne çok tatlı çıkmış annesi. Allah Nazarlardan Korusun Maşallah Öykü'ye Bebekler daha çok değişir :). Biraz uykusuz geceler olacak ama onlarda tez zaman da geçer inşallah :))). Bir ömür allah sizi hiç ayırmasın canım.
Sizi çok seviyorum.

Ömer dedi ki...

Maşallah karakıza :)
Yazdıklarını okudum çok süper bir duygu olsa gerek ebeveyin olmak. Allah herkeze nasip etsin. Sağlıklu ve Huzur dolu nice Mutlu yıllara Öykü Bebek... Dayısı onu çok özeldi :)

Seyhan dedi ki...

canım ezeryan sonrası zor bir dönem geçirmene üzüldüm. ama Öykü'yü görünce tüm acılar unutulmuştur.

Çapakla ilgili sana bir mail attım ..bakarsın

bu arada çok tatlı maşallah , benim favorim kucakta boynu bükük uyuyan pozu , suratında muzur bir ifade var bayıldım..

ikinizide öpüyorum çok

İzleyiciler