27 Ağustos 2008 Çarşamba

ALTINOLUK-AKÇAY-KAZDAĞLARI-SÜTÜVEN VE HASANBOĞULDU

Altınoluk'ta bir gece konakladıktan sonra ertesi sabah kahvaltımızı Akçay' da yaptık. Ufak bir gezi yapıp oksijen deposu olarak anılan (İda) Kazdağlarına çıktık. Sütüven Şelalesi ve Hasanboğuldu göletini gezdik. Sütüven şelalesine birbiri ardına atlayan gençleri gördükçe beni heyecan sardı ve çığlıklarıma dönüp dönüp bakar oldu diğer ziyaretçiler. Gerçekten onca yüksekten o kadar sığ sulara atlamak yürek ister.. Şelaleden yukarıya gölete doğru yürüdükçe gördüğümüz güzellikler nefesimizi kesti. Önce yol boyunca Kurulan köylü pazarları ardından rengarenk piknik masaları dikkatimizi çekti. Piknik masaları tepeden akan şelalenin sularına gömülüydü. Bir yandan mangal ve hava sıcaklığından buram buram terlerken diğer yandan çıplak ayaklarla buz gibi doğal kaynak suyuna basarak yemek yemek kimbilir ne kadar keyiflidir. Yürürken yürürken bir noktadan sonra sandaletlerinizi çıkarıp oluşan göletten karşıya geçmek durumunda kalıyorsunuz. Saklıkent Kanyonunu görmüş olanlar ne demek istediğimi şıp diye anlayacaklardır :) Buz gibi suda dizlerimize kadar ıslanarak karşı kayalara çıktık. Biraz daha ilerledikten sonra Hasan' ın boğulduğu gölete vardık. O sıcak havada o kadar dere tepe tırmanmamıza değdimi! hala düşünüyorum. Ufacık bir su birikintisinin içinde "İçme suyudur, girmeyiniz." yazısına aldırış etmeden yüzmeye çalışan onca insandan başka birşey göremedik. Ha! birde soğusun diye suya bırakılmış karpuzlar vardı haksızlık etmeyeyim:)
Altınoluk
Kazdağı (İda)
Sütüven Şelalesi ve Hasanboğuldu Göleti

2008 Ağustos

Benzer Yazılar



Hiç yorum yok:

İzleyiciler